3. gün Cefalu

20:30

Sabah kızlar uyurken, ben zaten fazla uyuyamadığımdan ve yerimde oturamadığımdan; Altan`a, Sicilya`ya özgü iskambil kağıtlarından alacağım diyerek kendimi sokağa atıyorum. Tabi Pazar günü her yer kapalı, şansıma tek bir açık yer buluyorum ve onda da istediğim kağıtlar var. Via Maqueda üzerinden Teatro Massimo`ya kadar yürüyüp aynı sokaktan geri dönüp otelin yakınlarındaki bir sokaktan aşağıya yani sahile doğru ara sokaklara dalıyorum, tabi ki elimde haritamla. Boş sokakları geziyorum, eski binaları ve kiliseleri izliyorum. Bir ara Fontana del Genio di Palermo yakınlarında kayboluyorum, sonra hemen yolumu buluyorum. Sokaklar dar ve binalar sık. Harita kullanmayı beceremiyorsanız ara sokaklara girmeyin. Boş, dükkanları kapalı, köhne sokaklardan biraz korkuyorum ama yine de ana yollara çıkmıyorum, harita üzerindeki merak ettiğim yerleri görmek için. Saat tam 12de tüm şehir çan sesleriyle doluyor. Bu şehirde o kadar çok kilise var ki. Mini tulumumla kiliselerden birinin içine girmeye teşebbüs etmiyorum tabi ki. Bir kaç kişi gelip tanışmaya çalışıyor, üstelik İtalyanca konuşarak! Neyse ki hayır`dan anlıyorlar, Türkler gibi ısrar etmiyorlar. Laf atıyorlar ama neyse ki Türkler gibi elle taciz etmiyorlar. Sicilya da Türkiye gibi sarışın kıtlığı olan bir ülke.
Kızlarla merkez istasyonu önünde anlaştığımız saatte buluşuyorum. 5€ ya trene binip 50 dakikalık bir yolculukla Cefalu`ya gidiyoruz. Tren deniz kenarından gidiyor. İstanyondan kısa bir yürüyüşle merkeze varılıyor. Cefalu, dağın eteklerine kurulan bir deniz kıyısı kasabası. Arnavut kaldırımlı dar sokakları, şirin evleri ve dükkanlarıyla Alaçatı`yı andırıyor. Küçük bir yer, merkezdeki Kathedrali ve sokakları gezdikten sonra deniz kıyısına varıyoruz. Bir bakıyoruz ki burada herkes denize giriyor! Tatil öncesi araştırdığım halde önceden rastlamadığım bir bilgi olduğu için bikinilerimiz yanımızda değil. Denize girenleri izleyip iç geçirip deniz kenarında bir restoranda öğlen yemeğimizi yiyoruz, zeytinyağlı tabağı ve şarap. Trenle Palermo`ya dönüyoruz. Kızlar odada yatıp dinlenirken ben otelin holünde resepsiyonistle sohbet ediyorum. 3 saatlik öğle tatili boyunca uyuyor musunuz, her yer kapalı, çok garip diyorum. Evler işyerlerine yakın, eve gidip yavaş yavaş yemek yiyoruz, biraz kestiriyoruz, özel işlerimizi yapıyoruz diyor. Düşününce çok mantıklı, biz akşam eve geldiğimizde hiç bir şey yapmaya enerjimiz, moralimiz kalmıyor. Henüz öğlen enerjimiz varken bir sürü şey yapabiliriz. Dario bana hafiften yazmaya başlayınca odaya kızların yanına dönüyorum. Centilmenlik sınırını aşmıyor, biraz iltifat ruhuma iyi geliyor! Palermo`nun merkezinde dans edilecek gece klüpleri yokmuş. Yine Dario`nun tarif ettiği bir puba gidiyoruz, Cavù. Güzel bir yer, beğeniyoruz, sabah kaybolduğum yerde (Piazza della Rivoluzione) . Sabah hiç kimse yoktu bu sokaklarda, şimdi kalabalık. Yan barda canlı müzik var, biraz onu dinleyip dönüyoruz.
  sicilya cefalu sicilya cefalu

0 yorum